Lübnan Dışişleri Bakanı Abdullah Bou Habib, İsrail’in son dönemdeki benzeri görülmemiş saldırısını kınadı ve bunun Lübnan’ın egemenliği ve güvenliğinin açık bir ihlali olduğu kadar uluslararası anlaşmaların ve standartların da açık bir ihlali olduğunu söyledi. Onun bu sözleri, Hizbullah üyelerinin kullandığı taşınabilir çağrı cihazlarını hedef alan, Lübnan genelinde en az dokuz kişinin ölümüne ve 2.800’den fazla kişinin yaralanmasına yol açan bir dizi ölümcül bombalama olayının ardından geldi.
Patlamalar, 17 Eylül 2024’te, cihazların belirli bir mesajı aldıktan sonra aynı anda patlamasıyla meydana geldi. Bu koordineli saldırı, İsrail’in, özellikle Mossad’ın da dahil olduğu istihbarat operasyonlarına atfedildi; ancak İsrail, bu saldırının katılımı konusunda resmi olarak yorumda bulunmadı.
Bombalamalar, başta çok sayıda Hizbullah üyesinin yaşadığı Güney Beyrut olmak üzere çeşitli bölgelerde kaosa neden oldu. Görgü tanıkları, hastaneler yaralı akınıyla başa çıkmakta zorlanırken panik ve yıkım manzaraları yaşandığını anlattı.
Saldırıya yanıt olarak Hizbullah, İsrail’den intikam alma sözü verdi ve “kriminal saldırı” olarak adlandırdığı olaydan tamamen İsrail’i sorumlu tuttu. Grup, olayla ilgili bir iç soruşturma yürüttüğünü açıklarken, bombalamaların ardındakilerin sorumlu tutulması çağrısında bulundu.
Bakan Bou Habib, özellikle İsrail’in Lübnan’daki askeri operasyonları genişletme yönünde artan tehditleriyle aynı zamana denk gelmesi nedeniyle olayın ciddi sonuçları olacağı konusunda uyardı. “Bu saldırı sadece ulusal güvenliğimizi tehdit etmekle kalmıyor, aynı zamanda zaten kırılgan olan bölgedeki gerilimi tırmandırmakla da tehdit ediyor.” Bu tür eylemlerin hem Lübnan hem de İsrail için vahim sonuçlara yol açacak daha büyük bir çatışmaya yol açabileceğini vurguladı.
Lübnan hükümeti saldırıyı toplu olarak kınadı ve bunun Lübnan egemenliğinin ciddi bir ihlali olduğunu söyledi. Bu artışa çözüm bulmak ve bölgede istikrarın korunmasına yönelik destek aramak için uluslararası ortaklara ulaşmaya başladılar.
BM Lübnan Özel Koordinatörü saldırıları kınadı ve halihazırda değişken olan bir ortamda saldırıların “son derece endişe verici bir artış” olduğunu söyledi. ABD Dışişleri Bakanlığı da şiddete ilişkin endişelerini dile getirdi ancak saldırılarda İsrail’in iddia edilen rolü hakkında yorum yapmaktan kaçındı.